Songül Şahin


Bebek Katilleri

"Çocuklarımıza sahip çıkamadığımız bir dünyada, vicdanın sesi karanlığa karşı yükseliyor. Bebek katliamlarına sessiz kalmayanların çığlığı büyüyor; adaletin sembolü olan savcılar ise umut ışığı olmaya devam ediyor."


Haberi duyduğum günden beri konuyla alakalı kimseyle konuşmadım. Instagram veya başka bir sosyal medyada bir şey paylaşmadım. Resmen travma geçirdim, içime kapandım. Abim arayıp konuyla ilgili konuşunca açıldı dilim. Bu nasıl bir çürümüşlük? Bir varlık, bir bebeğin ölümü üzerinden nasıl para kazanma amacı güder? Nasıl gülerek, eğlenerek, ölmekte olan çocukların yanında birbirlerine videolar yollar? Bebek ya bunlar, bebek! Nasıl böyle bir kalbe, ete kemiğe sahip oluyorlar? Ne oldu bunlara? Ne oldu da 8 bin TL için bile isteye, eğlene eğlene çocuk öldürebiliyorlar? Ben ki korku filmlerine bayılan bir insanım; sayısız korku filmi izledim, bu kadar korkunç bir şey asla görmedim. İğrençsiniz. İşiniz, mesleğiniz olduğu halde biraz daha fazla para için neler yaptınız. Rezilsiniz.

Hipokrat Yemini Çöktü

Bu cani şeyler, birçok değeri bir anda yok etti. "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" cümlesinin hastanelerin girişinde olmasının bir anlamı kalmadı. Hipokrat yemininin artık bir anlamı kalmadı. Bu, büyük ahlak çöküşünün içinde olduğumuzun ispatıdır. Onurlu ve şerefli insanların büyük acı çekme çağının başlangıcıdır.

Türkiye Bebeklerine Artık Sahip Çıkamıyor mu?

Bebek kanı enjeksiyonu diye korkunç bir gençleşme modeli var. Bu katledilen bebeklerin nasıl katledildiklerine de bakmak gerek. Bundan yaklaşık 5 ay önce Sharon Stone’un Türkiye’ye geldiği ve yüzüne bebek kanı enjeksiyonu yaptırdığına dair iddialar çıkmıştı. Şimdi bu haberin çıkması tesadüf olarak görülmeli mi, araştırmak gerek. Bu bebeklerin kanlarının enjekte edilme ihtimalini de araştırılmalı.

O Savcı Var ya, O Savcı

Uğruna sokağa çıkıp "yanındayız" diyeceğimiz kişidir. Narin’in hakkını, Özgecan’ın hakkını, Çilem Doğan’ın ve daha birçok mazlumun hakkını savunamayan savcıların ve hâkimlerin odasına fotoğrafının asılacağı büyük insandır. Kendisine ne kadar saygı duysak azdır, ne kadar övsek azdır. Senden 3-4 kişi olsaydı Savcı Bey, şu an sadece geçmişiyle övünen içi boş kavuklar değil, aynı zamanda şu anki halleriyle de örnek olan insanlar da olurdu. Ama senin gibi insanların uzun süren yokluğu, insanların artık bebekleri bile öldürmelerini doğal karşılayacak hale getirdi. Sana ne kadar teşekkür etsek azdır. Sen iyi ki varsın. Sen sadece doğum günün olunca değil, hayatta olduğun her gün için "iyi ki varsın" denilecek örnek bir insansın. Sen yaşadığımız şu çağda sadece savcı olarak değil, insan olarak da bir prototipsin. İyi ki varsın Sayın Savcı, iyi ki varsın.

Hiç İstifa Yok

İstifa olmaması, görevin iyi yapıldığı düşüncesinden gelir. Bu katliamı iyi görev olarak düşünenler olduğu sürece insanlığın vay haline. İstifa edin! Birlik ve beraberlik sadece bayramda, seyranda olmaz. Birlik ve beraberlik, ülkesinin bebeklerini koruyamayınca da hep birlikte istifa edebilmektir.

Tüm Dünya Karanlık Bir Çukura Saplanmış Durumda, Ama…

Ama bebeklerine sahip çıkmayan bir ülke olamaz, olmamalı. Anadolu’nun o saygılı çocukları daha bebekken heba edilmemeli, izin verilmemeli. Dünyada onca savaşa üzülmekten bitap düştük. Elimizden bir şey gelmiyor diye kendimizi parçaladık. Karşılaştırma yapacak duruma gelmem bile o kadar acı, ama orada iki ülkenin savaşı var; burada ise kendi kendini kemiren, yiyen bir ülke olduk.

Yurt Dışındaki Türklere Yönelik Politikanın İçeride Yarattığı Boşluk

Uzun zamandır Türkiye’nin içinde yaşayanlar unutuldu. Aç mısınız, derdiniz mi var, çocuğunuz mu öldürüldü, kimsenin umurunda değil. Yok, Mesut Özil Almanya’da değil de Türkiye’de oynasın, yok yurtdışındaki Türkler geri getirilsin, yok New York'ta Türkiye pankartları asılsın... Al işte içeride gerçek pankartlar. İçeridekiler, yandaki şehirde tatil yapamazken yurtdışından gelenlere en pahalı, en lüks oteller hazırlandı. Tek taraflı politikaya yönelindi, içeridekiler gözden çıkarıldı. Dış gebelik oluşturuldu.

İzmir’de elektrik akımına kapılanların hesabı sorulsaydı, Narin’in katilleri bulunsaydı, öldürülen kadınların hesabı sorulsaydı bugün bunlara cesaret edilmezdi. Buna da ceza gelmezse artık sonunu hiç kimse tahmin edemez.

Benim umudum, bu olaydaki Sayın Savcı sayesinde hâlâ biraz var. Sayın Savcı'nın ellerinden öperek yazımı sonlandırıyorum.

Adıyaman

22.10.2024

  • İMSAK 05:14
  • GÜNEŞ 06:35
  • ÖĞLE 12:16
  • İKİNDİ 15:19
  • AKŞAM 17:48
  • YATSI 19:03

Bremen’de Meeresforschung Toplantısı: Başkan Bovenschulte'den Vurgulu Mesaj

Hamburg’da STADTRADELN 2024: 3 Milyon Kilometre Aşıldı!

Hamburg’da Kültürel Mirası Korumak İçin Acil Durum Birliği Kuruldu

Sol popülist lider Wagenknecht, Almanya'nın Ukrayna'ya füze göndermesine karşı

Polizeidirektion Lübeck Eine Stunde für mehr Sicherheit

Hamburg’da Grip Aşı Günleri: Açık Aşı Seansları Düzenleniyor