“Kim bilir belki bir gün ihtiyacım olur.” düşüncesiyle gereksiz eşyaları biriktirmeyi alışkanlık edindin mi?
“Belki gelecekte ihtiyacım olur.” düşüncesiyle parayı hiç kullanmadan sadece biriktirme alışkanlığın var mı?
Uzun bir süredir zaten giymediğin elbiselerini, ayakkabılarını, evinde artık kullanmadığın eşyalarını hâlâ saklıyor musun?
Kendi içinde yaşadığın hayal kırıklıklarını, gücenmeleri, korkuları üzüntüleri ve benzer duyguları biriktirme alışkanlığın mı var?
Bu alışkanlığından vazgeç çünkü bunu yaparak kendi zenginliğine karşı geliyorsun.
Hayatına yeni şeylerin girmesi için önce onlara yer açman gerekiyor.
Bolluğun sana gelmesi için yaşamında yer işgal eden fakat işe yaramayan şeylerden kurtulman gerekiyor.
İşte açacağın bu boşluğun kuvveti, tüm arzularını hayatına çekecek olan gücün ta kendisidir!
Eski ve işe yaramayan maddi ve manevi tüm varlıklarını biriktirdiğin sürece yeni fırsatlar için yerin olmayacak.
Eşyalar sürekli dolaşmalıdır. Çekmecelerini, dolaplarını depo gibi kullandığın yerleri boşalt.
Artık kullanmadığın eşyalarını ver gitsin.
Bir yığın kullanmadığın eşyayı biriktirmek seni olduğun yere sabitleyerek ilerlemeni engeller ancak yine de hayatta ilerlemeni engelleyen eşyalar değil, onları biriktirme alışkanlığındır.
Onları ısrarla elimizde tutarak darda kalacak olmanın ve yoksulluğun olasılığını düşünürüz.
KENDİNİ ÖZGÜR BIRAK
Yarın bir gün onlara ihtiyacımız olursa bu ihtiyacı karşılayamamaktan korkarız.
İşte bu düşüncelerle zihnine iki mesaj gönderiyorsun:
1-) Geleceğe güvenin yok.
2-) Sen zaten yeniye ve daha iyisine layık değilsin. Bu yüzden eski ve işe yaramaz eşyaları saklayarak kendini mutlu ediyorsun.
Rengini ve parlaklığını yitirmiş her şeyden kendini özgür bırak.
Artık yeninin sana gelmesine ve yaşamına girmesine izin ver.
Her büyük eser gibi bu hayatı değiştirecek serüven de çok basit bir adımla başlar. Bu hayatınızın güzel, huzurlu ve keyifli olması için bilinçli bir niyet oluşturmalısınız. Niyet, belirli bir sonucu var etmek için kendi kendine söz vermektir. Niyet, içimizde bizi ileri götüren kuvvet, günlük hayatımızda bizi yönlendiren gizli pusuladır.
İhtiyacınız olan şey olayları değiştirmek değil, bilincinizi değiştirmektir.
Örneğin strese karşı en büyük silah, bir düşünceyi diğerine tercih etme yeteneğimizdir.
Benzer, benzeri çeker. Eğer düşüncemiz saldırgansa rahatsız edici ve hastalıklı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Eğer düşüncelerimiz temiz, çıkarsız, üretken, rahatlık ve sevgi içeriyorsa o zaman onlar bize sadece keyifli bir heyecan yaşatarak gerçeğe dönüşür.
Hastalık, duygu ve düşüncenizin fiziksel seviyede dışa yansımasıdır. Her zaman niyeti önemse çünkü niyet, geleceğimizi oluşturan tohumdur.
İşte o yüzden bir dur, bir düşün…
Ne düşündüğünü, ne istediğini, ne hissettiğini ve niyetinin gerçekten ne olduğunu bir daha bir daha düşün. Hayata gelme amacımız, düşüncemizi, enerjimizi, niyetimizi ve dolayısıyla da kendimizi yönetmeyi öğrenmektir.
En önemlisi şudur:
Tutkularınızdan ve hayallerinizden vazgeçmeyin.
Eğer vazgeçerseniz bedeniniz, bu dünyada var olsa da yaşamınız son bulur.
Sevgilerimle.
