Gülseren KAYA

Tarih: 06.06.2024 20:24

Hayata Dair 10

Facebook Twitter Linked-in

 

İnsan en çok kendine geç kaldığını ne zaman anlıyor biliyor musunuz? Gerektiğinde herkesin her şeyine koşturup, yeri geldiğinde kendi ihtiyacı olduğunda yalnız bırakıldığında. İşte o zaman oturup düşünürsün, ne, neden, nasıl, niçin diye. Ne, neden, nasıl ve niçinler sıralanır bir çırpıda ve sen kafandaki ne, neden, nasıl ve niçinlerin dövüşünü seyrederken bulursun kendini. İyi seyirler ne diyeyim.

Hayat mücadelesinde hayatı sürekli ensesinden tutmaya çalışan insanlar, hayatın içinden sessizce süzülürken, kimseye yük olmamaya özen göstererek atarlar adımlarını. Kimseyi kendi çıkarları doğrultusunda incitmezler, yeri geldiğinde hayata sımsıkı tutunarak, belki de bile isteye boş vererek yollarına devam ederler.

Hayat devam ediyor senin özenine düzenine bakmadan. Sen de bakma, hatta boşver gitsin. Boş vereceksin, evet boş vereceksin etrafında gereksiz gürültü yapanları, egosu tavan yapan dost maskeli kaypak insanları. Kendini Kaf Dağı'nda sananları, insanlara tepeden bakanları, küçümseyenleri. Boş vereceksin…

Bırakacaksın, giden gitsin, hangi yola yönelirse yönelsin. Giden gider, biten biter. Bırakacaksın…

Günün sonunda herkes kendi seçeneklerinin sonucuna da katlanmak zorundadır. Ne demişler; “Her koyun kendi bacağından asılır.” Bu hep böyleydi ve böyle de devam edecek.

Giden gidecek, biten bitecek ama sen doğru bulduğun yerden gitmeyeceksin, duruşundan taviz vermeyeceksin ve her zamanki gibi doğrularının da eğrilerinin de arkasında duracaksın. Günü geldiğinde de oturup olan biteni seyredeceksin, göreceksin kimde ne kadarmışsın, yerin kimde aslında neredeymiş.

Amma velakin, her şeye rağmen gülümseyeceksin hayata, şartlar ne olursa olsun.

Gülümsemek senin en güçlü yanın olmalı. Sen yine gülümseyerek yeni doğan her güne merhaba diyeceksin, geceye de aya da yıldıza da el sallayıp günü bitireceksin. Günler, geceler, haftalar, aylar hatta yıllar geçip gidecek.

Belki bir kahve tadında, belki de ince belde demli bir çayda sarılacaksın yine sevdana. Bir yandan da özgür bırakacaksın sevdanı, göklerde süzülen bir kuşun kanadındaki hafiflik gibi.

Değer vereceksin sana değer verene, önemsemeyeceksin seni önemsemeyeni. Yediğin ekmeği, içtiğin suyu paylaştığın gibi hatta aldığın son nefes gibi.

Bırakacaksın herkesi, her şeyi kendi haline. Sen sadece yüreğine hayatı, heybene de anılarını dolduracaksın. Unutma ki; su akar yolunu bulur ve bu kaideyi hiçbir zaman hiçbir şey değiştirmez.

Ne demiş Cemal Süreya;

"Bu gün yaşamayı seviyorum. Yarın da bir neden bulur severim. Daha sonra yeniden keşfeder, yeniden severim. Benim sevmekten başka işim yok ki...!"


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —