Yani yalanı ifade etmek, kabul etmek gibi...
Tahammül yalanın bir başka biçimidir aslında. Bazen politik kandırmaca, bir kamuflaj bazen özel ilişkilerde oyalama, kandırmaca…
Tahammül etmek karşı zoru geçici de olsa kabullenmek, boyun eğmek anlamına gelir.
Doğru olması başka, gerçek hayatta karşılığının olmaması başka. Olmasının da mümkün olmadığı, yani devamlılığı olmayan bir ruh halidir tahammül. Tahammül bir ruhsal refleks ve sınırlı bir ruh halidir bir bakıma...
Tahammül ettim, tahammül edemem gibi sitemler tahammülün zoraki kabulleniş halidir.
Renklerin uyumu, beraber kaynaşması, etkileşimi de yalandır ve tahammül sınırları dışında kalır.
Uyum ve ahenk geçicidir. Birinden bir diğeri ağır basar her defasında.
Tahammül geçici bir süre ve son bulana kadar depreşik bir ruh haliyle birinden birine üstün gelmeye gebedir.
"Bir Yahudi olarak buradayım"
Amerikan Dışişleri Bakanı Blinken İsrail ziyaretini böyle ifade etti. Doğru, açık, tahammüle sığınmadan kendi duruşlarını ifade ederek doğru olanını yaptı. Kimse de bir şey diyemez.
"Bir Müslüman olarak burdayım"
Demedi kimse…
Kimse Filistin’i, Gazzeyi bu cümlelerle ifade edip ziyaret etmedi. Etmez de…Bu bir siyasal hesaptan çok tahammül sınırlarını çevreleyen ruh halinin ifadesi ya da ifade zorluğudur.
Yerküreye hakim olan büyük gücün karşısında Suriye’nin cılız topçu ateşleri karşısında İsrail’in Hamas’ın füzelerinin kompleksinden kurtulmak gibi bir ruh haliyle, tahammül sınıflarından çıkıp, bir karşı refleks rehavetine girmeden bir oh çekimine ihtiyaç duyacağı Şam ve Halep havaalanlarına saldırısı da İsrail’in bir tahammül duvarı oldu.
Demir Kubbe tahammülle sınırlı değil,
Gazze ise Eyüp tahammülü ile bir Kubbe. Tel örgüler arkasında bir mülteci yaşama tahammül…
Karşılıklı ne olur, kim kime daha fazla tahammül eder, ne kadar siviller ölür kimse bilemez….Kaç çocuk ölür kimse bilemez.
2035 Olimpiyatlarını görür müyüm görmez miyim, tek tek aksayan, iflas eden, tekliyen bünyemiz ne kadar tahammül eder bilmem ama, o zamana kadar daha yaşanılır, ortak duygu ve yaşamda tahammül sınırları geri çekilmiş, halledilmiş bir düzene girmiş mi oluruz, yoksa Olimpiyat oyunlarına tahammülsüz insanların ruh haliyle mi gireriz onu da bilmiyorum.
Sokaklarımızda işsiz güçsüzlerin olmadığı, herkesin rengarenk kıyafetleri ile serbest ve özgürce elele dolaşıp tribünlere gideceği, ulaşım sorununun, altyapı sorununun modernize edildiği bir ülke hayaline tahammül etme durumunda mı kalırız bilemiyorum.
Herkesin kendi coğrafyasında özgürce yaşamasına tahammül mü ?
Tahammülsüzlük karşı tahammülsüzlüğü doğurduğu için mi kubbelerimiz üzerinde ateş topları uçuşuyor?
Sözcü Tv’de bir tartışma proğramında İsrailli konuşmacı stüdyodan kovulmuş.
Tel Aviv Üniversitesi Öğretim Üyesi Cohen Yanarocak; "çocuklarımızı öldürenleri öldürmeyelim mi" diye kendi ulusal ruh halini açıkça ifade ettiği için yayından alınmış.
Talihsiz, hoş olmayan bir açıklamaya tahammül edilmemesini, onu yayından alanlar ve tepki gösteren, üstelik demokrat bilinen Saymaz ve Zeyrek ya da sunucu Serap Belovacıklı herhangi bir İsrail TV’sinde aynı cümleleri kullansaydı sonuç ne olurdu bilmeyiz.
"Başka düşünceye tahammül edemeyenlerin kendi ayıbı" demiş Cohen.
Dünyanın neresinde böyle bir tahammül vardır bilmiyorum ve inanmıyorum.
En basitinden sosyal medyada bile birbirine tahammül edemeyen insanların varlığı bir ülke için tahammül aynası olmasa bile bir çağrışımdır.
"Doğum günümü kutlamadın seni sayfamdan siliyorum"
Üstelik koca koca adamlar, kadınlar…. Çocuk gibi. Belki de ömür billah doğum günü yapmamıştır. Anne ve babasının bile doğum tarihini bilmediği, kutlamadığı, eşinin doğum tarihini bile bilmeden sosyal medya ergeni, özentisi davranışlara da vallahi de billahi de ben tahammül edemediğim gibi İsrail ya da Filistinliler tepelerine yağan füzelere nasıl tahammül eder bilmiyorum.
Yerkabuğu da kendi iflasını yaşıyor, organları bir bir iflas ediyormuş gibi kendi sarsıntılarıyla tahammülsüzlüğünü mü gösteriyor yoksa kendisini mi yeniliyor bilmiyor ve tahammül edemiyorum.
Her tarafımız tahammül sarsıntıları ile dolu...
Yanıbaşımızda komşumuz, dostumuz, arkadaşımız Kürtler…
Birlikte 2023 Olimpiyatlarına gitmeye hazırlanırken birbirimize tahammülsüz demir kubbeleri sarsan füzeler gibi nefret söylem ve kırmalar niye?
Sallamayın tahammül diye! Yalan…
Tahammül mü?
Yalanın bin hali…
Tahammül….
Yeter ya…
Vallahi de yeter billahi de…
Sevgi ve saygılarımla
