Almanya'nın Nürnberg kentinde yüksek lisans yapan ODTÜ mezunu Mert Çokluk, 5 Ekim günü Erlangen Tren İstasyonu'nun yaya trafiğine kapalı bölümünde ölü bulundu. Almanya Başkonsolosluğu, Çokluk'un ölümünden 6 gün sonra acı haberi Bursa'nın Orhangazi ilçesindeki ailesine bildirildi. Mert Çokluk'un cenazesi konsolosluktaki işlemlerinin ardından uçakla İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na, buradan da memleketi Bursa'nın Orhangazi ilçesine getirildi. ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünü, en iyiler arasında tamamlayan, aynı üniversitenin matematik bölümünden de birinci olarak mezun olan Mert Çokluk, burada toprağa verildi.
ACI HABERİ TARLADA ALMIŞ
Mert Çokluk'un acılı babası Bekir Çokluk, oğlunun ölümünü şüpheli bulduklarını ve yetkililerden yardım beklediğini söyledi. Acı haberi, tarlada çalışırken aldığını söyleyen Çokluk, "Köy muhtarımız beni aradı, 'Almanya'da okuyan oğlun var mı?' diye sordu. Var deyince 'Konsolosluktan aradılar, bir numara bıraktılar, aramamız gerekiyormuş' dedi. İçime bir şüphe düştü, traktörü öylece bırakıp muhtarlığa geldim. Verdikleri numarayı aradık, 'Mert Çokluk, polis raporlarına göre 5 Ekim sabah 07.40'da vefat etmiştir' dediler. Dünyam yıkıldı birden, neye uğradığımı şaşırdım. Fazla da bilgi vermediler. Ertesi gün de soruşturmanın iki gün daha devam edeceği söylendi" dedi.
'KAFAMIZI KARIŞTIRDILAR'
Soruşturmanın iki gün daha uzayacağı bilgisi üzerine daha önce oğlunun yanlarında kaldığı bir yakınına işlemler ve avukat tutup olayın araştırılması için vekalet verdiğini anlatan Bekir Çokluk, "Vekalet fakslandıktan hemen sonra konsolosluktan tekrar aradılar, eğer çocuğunuza otopsi yapılmasını istemiyorsanız, hemen bu akşam uçağıyla gönderebiliriz dediler. Biz de zaten bir hafta geçmiş daha da bekletmemek için tamam dedik. Bir de o an kafamızı karıştırdılar. Üzerinden, babaya verilmek üzere mektup çıktı dediler. Ancak mektubun, yıllar önce kız kardeşinin okul ödevi için ağabeyine gönderdiği mektup olduğunu gördük. Kafamız karıştı, vekalet verdik, otopsi yapılmasın cenazemiz gönderilsin diye" şeklinde konuştu.
'AYAK TIRNAĞI BİLE SÖKÜLMÜŞ'
Cenazenin aynı gece yollandığını belirten Çokluk, "İstanbul Ataşehir Savcısı, cenazeyi görünce büyük ihtimalle trafik kazası, arabayla vurulmuş diye tespit koymuş. Fakat ayak tırnağı bile sökülmüş çocuğun, vücudunun çoğu yerlerinde darplar var, kırıklar var. Çok işkence çektirmişler çocuğa. Beni sokmadılar, burada yıkanırken de dayanamazsın dediler. Kefenledikten sonra yüzünü açtılar, yüzünde çok fazla yoktu, arka kısımlar, kafatası falan kırıkmış. Çok darbedilmiş çocuk. Biz bu işten çok şüpheliyiz, ne oldu, nasıl öldürüldü? Her gün arıyoruz, Alman makamları henüz hiçbir bilgi vermiyor" diye konuştu.
'ÖLÜM RAPORUNDA, DOĞAL OLMAYAN ÖLÜM YAZIYOR'
Oğlunun başarılarla dolu bir eğitim hayatı olduğunu belirten Bekir Çokluk, "ODTÜ'de iki üniversite birden bitirdi. Elektrik Elektronik ve Matematik bölümünü. Matematik bölümünde hep dönem birincisiydi. Çok başarılı bir öğrenciydi. Bilgisayar eğitimleri üzerine masterını Almanya'da yaptı, maalesef son sunumunda kaybettik. Tahmin ediyorum ki, 9 Ekim'de sunum yapacaktı, kitap haline getiriyorum dedi tezlerini. Herhalde o tezlerine ulaşıldı, ben tezleri için öldürüldüğünü düşünüyorum. Bu işin arkasının bırakılmaması lazım. Daha başka Mert'ler öldürülmesin. Şüpheli bir ölüm. Zaten ölüm raporunda da doğal olmayan ölüm diye yazıyor. Gece saat 3.30'da öldürülmüş, ertesi sabah yaya trafiğine kapalı tren istasyonunda çocuğun cesedi bulunuyor. Oradaki Türklerden edindiğimiz bilgilere göre, aynı istasyonda cesedin bulunduğu dakikalarda yangın çıkıyor. İki duran trenden bir tanesinde yangın çıkıyor. İtfaiyeler yangını söndürüyorlar. Belki de çocuğun cesedini de yanan trene koyup yakmak mı istediler yani her şeyden şüpheliyiz" dedi.
