Almanya'da göç politikalarıyla ilgili önemli bir yasal değişiklik daha yürürlüğe giriyor. 11 Temmuz 2025 tarihinde Bundesrat (Eyaletler Meclisi), ikincil koruma statüsüne sahip kişilerin aile birleşimi hakkını iki yıl süreyle askıya alan yasayı onayladı. Bu yasa, geçtiğimiz haftalarda Federal Meclis’te kabul edilmişti. Bir uzlaştırma komisyonu kurulması yönündeki öneri ise çoğunluk tarafından reddedildi.
Yeni yasa kapsamında Almanya'nın Göç Yasası'nın (Aufenthaltsgesetz) hedefleri de değiştiriliyor. Buna göre göç yalnızca düzenlenmeyecek, aynı zamanda sınırlandırılacak. Yasa koyucular, bu değişiklikle hem iç kamuoyuna hem de yurt dışına “izinsiz giriş ve kalışlara tolerans gösterilmeyeceği” yönünde güçlü bir mesaj verilmek istendiğini vurguluyor.
Yasa, subsidiärer Schutz (ikincil koruma) statüsüne sahip kişilerin eşleri, reşit olmayan çocukları ve ebeveynleri için geçerli olan aile birleşim hakkının iki yıl süreyle askıya alınmasını öngörüyor. Daha önce bu kişilerin aile bireylerine ayda en fazla 1.000 kişilik kontenjanla vize verilerek Almanya’ya gelmelerine izin veriliyordu. Ancak yeni düzenlemeyle bu uygulama durduruluyor.
İkincil koruma statüsündekiler, doğrudan siyasi ya da bireysel zulüm görmeseler de, ülkelerinde ciddi insan hakları ihlalleri ile karşı karşıya kalabilecekleri için Almanya’da geçici koruma altına alınıyorlar. Bu kişilerin aile birleşimi, insani nedenlerle mümkün oluyordu.
Yasa gerekçesinde, son yıllarda artan göç ve aile birleşimi taleplerinin belediyeler üzerinde ciddi yük oluşturduğu belirtiliyor. 2023 ve 2024 yıllarında, özellikle yalnız gelen sığınmacıların ailelerini sonradan yanlarına alma talepleri, barınma krizini derinleştirdi. Özellikle büyük aileler için yeterli konut sağlanamaması, birçok şehirde evsizlik tehlikesini artırdı. Bu nedenle eyaletler ve yerel yönetimler, uzun süredir aile birleşimi uygulamasına ara verilmesini talep ediyordu.
Yeni yasa, resmi gazetede yayımlandıktan bir gün sonra yürürlüğe girecek. Böylece 2025 yılı itibarıyla Almanya’da göç ve aile birleşimi politikalarında daha sınırlayıcı bir döneme girilmiş olacak.