Almanya'da Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Wolfram Weimer, ABD merkezli "medya tekellerinin" Almanya'da etkin bir şekilde ortaya çıktığını belirterek, "Sistemimiz sadece baskı altında değil, aynı zamanda varoluşsal kaygılarla karşı karşıya. Almanya'da fikir çeşitliliği tehdit altında, dolayısıyla bunu ele almalıyız." ifadesini kullandı.
Weimer, Rheinische Post gazetesine verdiği röportajda, dijital platformların ve yayın sağlayıcılarının tüm medya dünyasında "devrim" yaptığını söyledi.
Medya sektöründe "devrimsel" bir süreç yaşandığını belirten Weimer, "Çünkü geliştirmeden üretime ve dağıtıma kadar neredeyse tüm medya sektörü büyük değişikliklerle karşı karşıya. Bu durum piyasayı dönüştürüyor ve çarpıtıyor. Aynı zamanda yayıncılardan film yapımcılarına ve TV şirketlerine kadar pek çok oyuncu üzerinde baskı oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
Weimer, bunun da ABD merkezli "medya tekellerinin" Almanya'da etkin bir şekilde ortaya çıkmasını sağladığını anlatarak, "Sistemimiz sadece baskı altında değil, aynı zamanda varoluşsal kaygılarla karşı karşıya. Almanya'da fikir çeşitliliği tehdit altında, dolayısıyla bunu ele almalıyız." uyarısında bulundu.
Wolfram Weimer, online platformlar için tartışmalı dijital vergi çağrısını yineleyerek, bu konuda Almanya'da yoğun tartışmalar yürütüldüğünü aktardı.
Platformlara yönelik dijital vergi için bir teklifte bulunduğunu bildiren Weimer, gelecek hafta Başbakanlıkta yayın sağlayıcılarla bir araya geleceğini bildirdi.
Wolfram Weimer, "Yayıncılar için bir zorunluluk getirmeyi düşündüklerini" ifade ederek şunları kaydetti:
“Gelecekte Almanya'da iş yapan ve Alman pazarından ve vergi desteklerinden yararlanan herkes Alman filmlerine yeniden yatırım yapmakla yükümlü olmalıdır. Bu adil olur. Avrupa hukuku açıkça bir yatırım yükümlülüğüne izin veriyor. Eğer bunu başarabilirsek, piyasayı sürdürülebilir bir şekilde değiştirebiliriz. Amazon, Disney ve Netflix burada önemli gelir elde ediyor ve bu nedenle Almanya'nın bir üretim yeri olmasına da katkıda bulunmalılar. Bu durum bir dengesizlik yaratmıştır. Bunun devam etmesine izin veremeyiz.”
