Almanya'da Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti İçişleri Bakanı Lorenz Caffier bir aşırı sağcıdan silah satın aldığının ortaya çıkması üzerine görevinden istifa etti.
Almanya'nın doğusundaki Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti'nin İçişleri Bakanı Lorenz Caffier aşırı sağcı olduğundan kuşkulanılan bir kişiden silah satın aldığı için görevini bıraktı.
Bakanlığın Facebook sayfasından istifa ettiğini duyuran Caffier artık içişleri bakanlığı görevini sürdürmesi için "gerekli olan otoriteye sahip olmadığını" belirtti.
2006 yılından bu yana eyalet içişleri bakanlığı görevini yürüten Caffier av tutkusuyla biliniyordu. Güstrow kentinde polislerin de silah talimi yaptığı bir poligonu işleten silah satıcısından tabanca satın alan Caffier, satışın gerçekleştiğinde satıcının aşırı sağcı olduğuna dair bir bilgisinin olmadığını ileri sürdü.
Silahı satın aldıktan bir yıl sonra söz konusu satıcının aşırı sağla bağlantılarının gündeme geldiğini ifade eden Caffier, "Satın almam değil, o sırada yaptıklarım yanlıştı. Bunun için özür dilerim" dedi.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili politikacı 2018 yılında kendisine silah satan kişinin aşırı sağcı çevrelerle bağlantılı olduğunun ortaya çıkmasından sonra eleştirilere maruz kalmıştı.
İstifa ederek, ailesini ve yakın çevresini de güvence altına almak istediğini kaydeden Caffier, son günlerin "dayanılmaz ağır" geçtiğini ifade etti.
Yaşananlardan sonra kendisinin aşırı sağla bağlantılı olarak gösterilmesini "aşırı büyük bir yük" olarak tanımlayan Caffier, "Bu ithamı kesinlikle reddediyorum. Kesinlikle saçmalık" diye konuştu.
Caffier eyalet milletvekiliğinden ise istifa etmeyeceğini belirtti. Eyalet Başbakanı Manuela Schwesig, Caffier'i eyalet başbakan vekili olarak atamıştı.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Schwesig, Caffier'den hakkındaki ithamlarla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapmasını istemişti.
Bunun üzerine Pazartesi günü bir açıklama yapan Caffier, 2018 yılında silahı satın aldığı kişinin bir yıl sonra aşırı sağcılarla bağlantısının gündeme geldiğini belirterek, o zaman durumu kamuoyuyla paylaşmamasının bir hata olduğunu belirtmişti.
CDU'lu politikacı, eyaletin ilgili kurumlarının da kendisini bu konuda uyarmadığını ifade etmişti.
