Hannover – Almanya’nın gündemine oturacak nitelikte dikkat çekici bir olay Hannover’de ortaya çıktı. Ağır derecede engelli, Türkiye kökenli, iki çocuk annesi ve 30 yılı aşkın süredir kamu hizmetinde çalışan bir kadın; kendisine hediye edilen bir yucca palmiyesi nedeniyle fristlos yani tazminatsız ve derhal işten çıkarıldı.
İlk bakışta bir hiciv metnini andıran bu gerekçe, kamuoyu tarafından büyük şaşkınlıkla karşılandı. Ancak asıl tartışmayı tetikleyen unsur, işten çıkarma kararının arka planındaki kurumsal onay zinciri oldu.
Mağdurun yıllardır ayrımcılık, dışlanma, psikolojik baskı ve mobbing yaşadığına dair defalarca bildirimde bulunduğu ifade edildi. Buna rağmen kendisini korumakla yükümlü bütün kurumlar işten çıkarma sürecine onay verdi:
Integrationsamt
Personalrat (Personel Konseyi)
Schwerbehindertenvertretung (Ağır Engelliler Temsilciliği)
Bu kurumların tamamının onayı, Hannover’de “Sistem mi çöktü?” sorusunu gündeme taşıdı. Olay, özellikle engelli kamu çalışanlarını korumak üzere oluşturulmuş mekanizmaların etkinliği konusunda ciddi soru işaretleri yarattı.
Kamuoyunda tartışılan diğer önemli nokta:
Gerçekten bir bitki mi gerekçe, yoksa yıllardır şikâyetleri susturulmaya çalışılan bir çalışan mı hedef alındı?
Mağdur kadın, uzun yıllardır şu sorunlarla mücadele ettiğini belirtiyor:
Adaletsiz muamele
Eşit davranılmama
Ayrımcılık
Saygı eksikliği
Süreklilik kazanan mobbing
“Farklı olduğu” için dışlanma
İşten çıkarma kararının, bu yıllara yayılan gerginliğin son halkası olduğu öne sürülüyor.
Kamuoyunun dikkatle takip ettiği dava, 8 Ocak 2026 Perşembe günü saat 10:40’ta
Arbeitsgericht Hannover (Leonhardtstraße 15) adresinde görülecek.
Davanın, yalnızca bir kamu çalışanının değil; aynı zamanda kurumsal denetim mekanizmalarının, eşitlik ilkesinin ve engelli çalışan haklarının geleceği açısından da kritik bir sınav olacağı ifade ediliyor.
Olayın mağduru ve destekçileri, başta Türk medya kuruluşları olmak üzere tüm gazetecileri, insan hakları örgütlerini ve sivil toplum temsilcilerini duruşmayı izlemeye ve süreci yakından takip etmeye çağırıyor.
“Bu dava yalnızca bir kişinin mücadelesi değil, sistemsel aksaklıkların görünür olması açısından önemli bir örnek niteliği taşıyor.” açıklaması yapıldı.