Yasemin Murat Arslan'dan çok konuşulacak bir röportaj daha. Yaşamında hem Neyzen, hem Ney ustası, hem Doğa Gezigini hemde Müzikle uğraşmayı sığdıran Muammer Eliyatkın, mesleğe nasıl başladı, mesleğinde nasıl tecrübe kazandı .
Yasemin Murat Arslan'dan çok konuşulacak bir röportaj daha. Yaşamında hem Neyzen, hem Ney ustası, hem Doğa Gezgini hemde Müzikle uğraşmayı sığdıran Muammer Eliyatkın, mesleğe nasıl başladı, mesleğinde nasıl tecrübe kazandı ve usta oldu. Nerelerde çalıştı. Kısacası Eliyatkın, bilinmeyen yönlerini sadece Gazete Hamburg'tan Yasemin Murat Arlsan'a anlattı. İşte hem hayat hemde mesleki tecrübesiyle ünlü Neyzen Muammer Eliyatkın'ın bilinmeyenleri;
GAZETE HAMBURG
Röportaj: Yasemin Murat Arslan
Konuk: Neyzen, Ney ustası Muammer Eliyatkın
- Merhaba Muammer bey, hoşgeldiniz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Hoşbulduk teşekkür ederim. İsmim Muammer Eliyatkın. Üç Ekim 1995 yılında Aydın, Efeler'de doğdum. Evliyim üç yaşında bir oğlum var. Hobi olarak doğada vakit geçirmeyi, kamp yapmayı ve balık tutmayı çok seviyorum.
- Sizinle yollarımızın kesişmesi bu çok güzel bir enstrüman olan neye benim ilgi duyup kendim için güzel ve doğanın bir parçası olan kamış ney edinmek istemem ve nerden, nasıl alırım, nerede bulabilirim, kimden ders alabilirim gibi sorularıma internette cevap ararken oldu. Benim bu konuyla ilgili internette araştırmalar yaparken size denk gelmem ve zaten ben de Aydın’a gideceğim, gidince görüşürüm ve hem kendim için bir ney alırım hem de ders için konuşuruz diye çıktığım yolda sizinle tanışmış olduk. Peki sizin neyle tanışmanız nasıl oldu?
Ben çocukken internetin başında çok vakit geçiriyordum. Öyleki, annem yemeğimi benim ayağıma getiriyordu, çünkü internete adeta bağımlı bir hale gelmiştim ve ayrılamıyordum başından. Babam beni internetten uzaklaştırmak için Aydın Efelerdeki sanat merkezinde ney kursuna kayıt ettirdi.
- Neden ney? Başka bir enstrüman çalmak istemediniz mi? Sadece neye mi ilgi duydunuz?
Babam kendisi ney dinlemeyi çok seviyormuş o yüzden ney dersine yönlendirdi beni. Ben de zaten ilk günden ses çıkarmayı başardım. Daha sonra neyi üfledikçe çok sevmeye başladım, daha çok severek derslerime çalıştım derken ilerledi.
Bir gün bir grup müzisyenler geldi o sanat atölyesine ve neyzenler falan çok güzel konser verdiler. Ama içlerinden bir tanesi dikkatimi çekti, takım elbiseli, kollarında dövmeleri vardı. O kişi o an bana çok sempatik geldi ve aslında sanıyorum o andan itibaren iyi bir neyzen olmaya karar verdim. O dövmeli adamın benim neyzen olmak istememde büyük etkisi oldu diye düşünüyorum. Daha sonra lise döneminde neyi daha güzel çalmayı başardım, çok kısa zamanda konserlerde müzik gruplarına eşlik etmeye başladım.
- Konservatuar eğitiminiz var mı?
Evet. Ankara’da Konservatuarı bitirdim. Ankara’da okurken Fatih Koca diye bir hocam vardı. Onun müzik grubuyla Londra’da, Almanya’da, Berlin’de konserlere katıldım. Daha çocukken Fatih hocamı Ramazan aylarında televizyon programlarında görüyordum ve kendisiyle tanışmayı çok arzu ediyordum. İçimden hep kendisiyle 'tanışabilir miyim acaba' diye düşünceler geçiyordu. İki sene sonra bu hayalim gerçek oldu ve kendisiyle tanıştım. Benim Ney öğretmenim oldu kendisi ve ben de onunla aynı TV programına katıldım.
CUMHURBAŞKANLIĞINDA NEYZEN OLARAK ÇALIŞTIM
Cumhurbaşkanlığında Neyzen olarak çalıştım. Külliyeden, yargıtaydan, Danıştaydan öğrencilerim oldu. Pandemiye kadar bu şekilde yürüdü ve pandemiden sonra, zaten çok da sevmediğim Ankara’dan ayrılmaya karar verdik eşimle birlikte. Ankara çok taşlardan oluşan bir şehir, deniz yok yakılarda. Ben Aydın gibi bir yerde büyüdüm. Yazlığımız da vardı. Buraların doğası daha farklı. Bu şekildeki düşüncelerle doğduğum, büyüdüğüm Aydın’a geri döndük ve burada işlerime devam etmeye başladım.
- Konservatuara girebilmek için ne yapmak gerekiyor, oraya gitmek için üniversite imtihanları şart mı? Yoksa kendi çapında farklı imtihanlara mı tabi tutuyorlar?
Konservatuara girmek için üniversite imtihanlarına girmek gerekiyor. Taban puanı tutturduğunuz takdirde yetenek imtihanına katılmaya hak kazanıyorsunuz. O yetenek imtihanını da başarıyla geçtiğiniz zaman konservatuara girebiliyorsunuz. Ben önce Antalya’yı kazandım ama Ankara da okumayı çok istiyordum, sonra Ankara’yı da kazandım ve öylece eğitimime Ankara’da başlamış oldum ve ordan mezun oldum.
- Siz sadece neyzen değil aynı zamanda ney üretimi de yapıyorsunuz. Aydın'da atölyenizde var. Geldim gördüm, bir tane ney de ben aldım sizden. Peki ney üretimi düşüncesi nasıl oluştu?
KENDİ EVİMDE KÜÇÜK BİR ATÖLYEDE BAŞLADIM
Daha Ankara’da okurken Rehber öğretmen olan ve aynı zamanda ney üretimi yapan Emre hocam vardı. Bir gün Emre hocamla konuştum. Ney yapmayı öğrenmek istediğimi söyledim kendisine. Oda sağ olsun kırmadı yardımcı oldu. Tabi dedi, gel benimle beraber çalış, birlikte yapalım dedi ve öylece ney üretimini de öğrenmiş oldum. Kendi evimin bir köşesinde küçük bir atölyem vardı öylece başlamış oldum bu işe. Zamanla kendi tecrübelerimle hocamdan öğrendiklerimi birleştirdim şu an sadece neyzenlik yapmıyorum aynı zamanda da ney üretimini de kendim yapıyorum.
- Sizden ney almak için geldiğimde görmüştüm, siz aynı zamanda ney dersleri veriyorsunuz ve bir de stüdyonuz var. O stüdyoda neler yapıyorsunuz?
Ney sadece çalıp, dinleyip rahatlamak için değil aynı zamanda da insanın sosyalleşmesine katkıları oluyor. Çok güzel dostluklar ve güzel bir sosyal çevre edinmeme de vesile oldu. Bunu gören babam, kardeşlerim de müziğe başladılar. Bizim bir orkestra grubumuz var. Kardeşlerim, yakınlarım. Bazılarımız müzik eğitimi almış kişiler, bazıları alaylı hep birlikte kutlamalara çağrıldığımızda gidip birlikte müzik yapıyoruz ve o stüdyoda da çalışmalarımızı yapıyoruz. Aynı zamanda da ney öğrenmek isteyen öğrencilerimle derslerimizi burada yapıyoruz. Online dersler de veriyorum. Hollanda, Almanya gibi ülkelerden online ders almak isteyenler oluyor, onlarlada o şekilde dersler yapıyoruz. Bir de çocuk orkestrası kurmak istiyoruz. Yakında Eliyatkın İnternet sitemizde açılıyor.
- Kardeşleriniz de mi ney çalıyorlar?
Yok hayır. Onlar başka enstrümanlar çalıyorlar .
- Onların çaldıkları enstrümanlar hangileri?
Bir kardeşim keman çalıyor, aslında inşaat mühendisi kendisi. Diğer kardeşim klarnet çalıyor. En küçük kardeşim daha henüz lise çağında, güzel Sanatları kazandı hem okuluna devam ediyor, aynı zamanda da darbuka ile asmalı davul çalıyor ve davul üretiyor ustasıyla beraber.
- Kardeşleriniz neden keman, klarnet, davul gibi enstrümanlara yöneldiler? Onları da mı babanız aynı sebeplerden dolayı müziğe yönlendirdi?
Benim dedem vefat etmeden önce bütün torunlarına belli bir miktar para vermişti. Ben de o parayla klarnet almıştım. O klarneti daha sonra kardeşime verdim o da öylece klarnete başlamış oldu. Diğer en küçük kardeşimi de müzik yapmak için davet edildiğimiz yerlere birlikte götürdüm darbuka çalması için. İlk başlarda biraz çekiniyordu yapmak istemiyordu ama ben yaparsın, hadi gel falan diye biraz ısrar ettim, motive ettim kendisini sonra davul çalmaya da başladı. Dediğim gibi hem güzel sanatlar lisesinde okuyor, hem davul çalıyor, hem de üretimini yapmaya devam ediyor.
- Eşinizinde müziğe, neye ilgisi var mı?
Eskiden eşim de ney üflüyordu. Ama şu an internet üzerinden reklam, pazarlama işleriyle uğraşıyor. İşleri yoğun zaten.
- Eşinizle tanışmanızda Ney sayesinde mi oldu?
Evet o şekilde tanıştık.
- Buradan gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz.
Gençlere tavsiyem, bugün artık ekonomi öyle bir durumdaki. Öyle bir yere memur olarak gireyim falan gibi şeylerin bir önemi kalmadı. Gençler ellerindeki telefon ve bilgisayarlarıyla ne yapabilirim diye bir baksalar çok şeyler yapabileceklerini fark edecekler. Artık her şey internet üzerinden yapılıyor. Oraya yönlensinler, kendilerine uygun yapabilecekleri bir şeyleri mutlaka bulacaklardır.
- Bana ve bu yazının okuyucularına içten, samimi bilgiler verdiğiniz için çok teşekkür ederim Muammer bey.
Ben teşekkür ederim, ne demek.