Dünyanın en özel, en güzel, en sıcak, kutsal, içten, çıkarsız ve karşılıksız sevgisini bize yaşatan ya da yaşatmış olan saygıdeğer annelerimizi bir güne sığdırmadan her gün sevgiyle kucaklayıp sevmeli ve saymalıyız. Hayatta olmayan annelerimizi unutmayıp saygıyla anmalıyız.
ABD’de yaşayan Anna Jarvis, ölen annesi için uzun süre yas tutar. Bu kayıp, genç kadını çok sarsmıştır. Çok sevdiği annesi için bir anma günü düşünür ve 1908 yılında her yıl olacak şekilde bir dilekçe yazar.
Anma günü için verilen çaba, 1914 yılında kongrenin de onayıyla sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, dünya genelinde Anneler Günü olarak kutlanır.
Anneler Günü tarihi ülkeden ülkeye değişir.
Türkiye’mizde Anneler Günü her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanır.
Bu yıl, Anneler Günü, 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili genel seçimlerinin gerçekleşeceği güne denk geldi.
Yaşadığımız ülke Almanya’da da 1923 yılından beri Anneler Günü kutlaması mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanır.
Anneler hediye beklemez. Bir demet çiçek, bir içten gülüş, sıcacık bir buse onlar için en güzel armağandır.
ANNECİĞİM
Senin hiç çeyiz sandığın olmamış açıp koklamak için
Çeyiz kokusu sinmemiş içine
Çok değil, iki göz odan olsun istemişsin
Çiçekli perdeleri yeterdi senin için
İki de sandalyesi
Yoksul olsa da odan
Seni hırpalamayan, seven bir kocan
Sisli gece lambasıyla tanışmışsın önce
Sonra yer yatağını sermişsin gecenin hüzünlü koynuna
Kucağında huzur bulduğum
Güçlü ana yürekli anam
Yolcusuyum gittiğin yollarının
Yıllar geçmiş yüreğinden ezerek
Umudu katık yapmışsın hüzünlü akşamlarda
Suyun anne sevgisi kokmuş hep
Sen yorgun kalbimin hasretisin çılgınca özlediğim
Sana ulaşmak için uçaklar kanatlandı gökyüzüne
Sana sarılamadan ben yarı yolda kaldım
Bahar kokan teninde uyumayı özledim annem
Beyaz sabun seni nasıl da mutlu ederdi
Sen sakladığım mektuplarımın gizisin
İzisin yüreğimdeki sevginin
Yorulup kaldım orada
ANNECİĞİM
Yorgun ellerinin sıcaklığı hâlâ ördüğün şalda beni ısıtan sevdasısın yazdığım mektupların
Sır tutar yüreğin, sen ağlardın
Elinde filelerin içinde sebzeler, meyveler
Çok ağırlaşmıştı hüzün de içine girince
Dört çocuğunun aşını, kocanın telaşını
Taşırdı evinin ağır yükünü düşmüş ezik omuzların
ANNECİĞİM
Odun kıran ellerin nasırlaşmış
Ne pişirsen sevginin lezzeti yemeğine karışmış
Sen
Sabah akşam akmayan çeşmelerde beklerdin
Akıp giden su gibiydi zorlu hayatın
Damaklarımda saklı hâlâ lezzeti sevginin
Sen
Suyum
Havam
Sen gizim
Sırdaşım
Lezzetim
Sıcaklığım
Sen hala hasret yolumsun
Seni çok özlüyorum
ANNECİĞİM
Çok özlüyorum