2020, dünyamızda yaşayan bütün insanlar için çok zor bir yıl oldu.
Daha yılın ilk aylarında, Covid-19 virüsünden dolayı endişe dolu günler yaşadık. Ardından tedirginlik, korku, hastalıktan korunma amaçlı kısıtlamalar geldi.
Haftalarca sevdiklerimizi göremedik, görsek de sarılıp öpemedik. Uzaktan uzağa, hijyen kurallarına uyarak maskeli ve mesafeli bir şekilde hasret giderdik.
Hastalarımızı ziyaret edemedik, kayıplarımızla vedalaşamadık.
İnsanlar bir anda, konforlu alanından çıkarak, çaresizlik ile yüzleşti, aç kalma korkusunu yaşarken marketlerde raflar sıfırlandı. Özellikle hijyen malzemeleri, hazır yemekler, makarna ve ketçap gibi gıda malzemeleri neredeyse hiçbir yerde bulunamıyordu. Bütün raflar boşalmıştı bir anda, tuvalet kâğıdı, tuvalet kâğıdı olalı böyle bir ilgi görmemişti.
2020’nin enlerinde, ilk sırada yerini aldı tuvalet kâğıdı.
ESKİ ALIŞKANLIKLARDAN UZAKLAŞILDI
Dönem dönem karantina gündemdeyken insanlar, eski alışkanlıklarından adım adım uzaklaşmak zorunda kaldı.
Sinema, tiyatro, konser, düğün, kına ve buna benzer birçok etkinlikle vedalaşmak zorunda kaldı.
Arkadaşlar buluşamadı, bir kafede hasret gideremedi, sohbet edemedi.
Tatiller evde boş boş oturarak geçirildi, hiç bir yere gidilemedi. Doğada yürüyüş dışında alternatif kalmadı. Tek yapılan şey, doğaya sığınıp orada güç depolama oldu.
İş yerleri peşi sıra kapatıldı, özellikle oteller, restoranlar, seyahat alanındaki işletmeler maddi anlamda büyük yaralar aldı. Çoğu işveren, iflasın eşiğine geldi, çalışanlarını eve göndermek zorunda kaldı.
Son yıllara nazaran işsizlik sayıları hızla yükseldi.
Senenin son günlerindeyiz, virüs hâlâ gündemimizde hâlâ aşı veya ilaç tedavisi başlatılamadı.
HER ŞEYDEN ÖNCE SAĞLIK
2020, insanlığa her şeyden önce sağlığın önemini anımsattı.
Mal, mülk ve paranın ne kadar önemsiz olduğunu ve sadece hayatımızı kolaylaştıran kaynaklar olduğunu anımsadık.
“Her şeyin başı sağlık.” diyerek tutunuyoruz umutla hayata, yaşanan olumsuzluklara ve kayıplarımıza rağmen.
Evet, her şeyin başı sağlık…
2021’den beklediğim; bütün yaşananların geride kalması, insanlığın yeniden var olması, yeniden ve daha güçlü ayağa kalkması.
Toparlanmak için sabır ve dirayetli bir şekilde, adım adım yolumuza devam edebilmek dileğim.
Etrafımızı fark ederek, onlara hak ettikleri değeri vererek, kimseyi incitmeden, kimseye zarar vermeden huzur ve barış içinde geçirebileceğimiz verimli bir yıl olsun 2021.
BİRLİKTE YAŞAMAMIZIN YOLU
Covid-19, insanlığa bir kez daha renk, din ve milliyet gözetmeksizin birlikte yaşamanın yolunu bulması gerektiğini gösterdi.
Covid-19 ne din tanıdı, ne de zengin, fakir ayırımı yaptı, herkesi eşit vurdu.
Atalarımız “Bir musibet bin nasihatten iyidir.” demiş. Vardır elbet, yaşadığımız bu zorluklarla geçen yıldan almamız gereken bir ders.
Yaraların sarılıp umutla güzel günlere bakacağımız, insanca renk, din ve milliyet ayırmadan yaşayacağımız ve en önemlisi sağlıklı olacağımız günlerde yeniden buluşmak dileğiyle.
