Cezmi Ancil


Baktığın Gibi Yaşarsın

İnsan, gözleriyle anlatır iç dünyasını... Ne hissediyorsa öyle bakar, öyle yaşar. Çünkü bakış, yüreğin aynasıdır; sahte sözler değil, gerçek duygular konuşur gözlerde.


İnsan baktığı gibi yaşar. Ya da baktığı gibi düşünür ve öyle yaşar.
Hani derler ya; "Gözler ruhun aynasıdır."
Ne hissedersen, kalbin neyle doluysa düşünce yapın ve yaşam tarzın da öyledir. Üç aşağı beş yukarı yani...

Hissettiklerin, sözler ne olursa olsun gözler doğrusunu ifade eder ve öyle bakar, öyle görür. Hissedersin zaten onu. Eskiler ya da insandan anlayan insanlar o bakış ve sözleri anlar.
"Çakal yalan söylüyor," derler.
Bizim oralarda "Piçin teki, sahtekâr," derler. Ben pek anlamam öyle insan tanımayı, tahlil etmeyi. İçini görmeyi... Ne derse o, nasıl bakarsa o... Güzel bakması yeter olmalı adeta...
Yüreğinde insan ne saklayabilir ki... İnsanın kendi kalbine, kendi vücuduna, ruh hâline saygısı olmalı... Her türlü kötülüğü, ikiyüzlülüğü, sahtekârlığı, acımasızlığı ufacık bir yüreğe sığdırmanın acımasızlığının ceremesini de gözler çekiyor haliyle... Akılsız başın ceremesini ayakların çekmesi gibi...

Çevremizde görür, biliriz bakış tiplerini...
Hani; "Azrail'in bile kabul etmediğinin kahrını biz çekiyoruz," diyebileceğimiz, sahte, somurtkan, acımasız, sevgisiz bakışlı insanları tanıyor, biliyoruzdur çevremizden ya da görsel medyadan falan gördüklerimizden...

İnsana buz gibi gelen bakışlar...
Acımasız bakışlar...
Düşmanca ifadeli bakışlar...
Sapkınca bakışlar...
Anlamsız, ifadesiz, boş bakışlar...
Ya da bakışlarla beraber aynı ifadede surat ifadeleri... Ya da tam tersi...
Anlamsız, çizgisiz, ifadesiz soluk yüzler... Her gün aynı bakışlar, aynı ifadeler... Sahte sözler altında ezilen, direnmeye çalışan gözler ve sözler...

Bir insan bu kadar acımasız olabilir mi kendi ruhuna, bünyesine?.. Bir insan niye acı çektirir bakışlarına?..
Yine hani derler ya; "Polimden polime girme," diye... Yani kendi kendine rollere girmek gibi... Artistlik yapma gibi ya da...

Haaa, çocuklar bu konuda ayrıdır ve çok sempatiktirler ve onları bu kategori dışında tutmak lazım... Onların polimden polime girme halleri de olmasa bu soluk benizli, sahte bakışlı Azrail kaçkınlarının kahrı çekilmez yani...

Onlar isteseler de çocuklar gibi bakamaz, çocuklar gibi gülümseyemezler... İçleri çürüdüğü için acı çekerler polimden polime girmek için. Onların içleriyle dışları birbirinden ayrılmıştır. Sözleri ve bakışları birbirlerine düşmandır ve o düşmanlık o soluk yüzlerine yansır...

Çünkü insan baktığı gibi yaşar.
Baktığı gibi düşünür ve öyle yaşar insan.
Artistlik yapmanın anlamı yok...
Hayat hiçbir şeyi takmıyor ve yoluna devam ediyor...
Nasıl bakarsan bak...
Seven insan güzel bakar...
Yanlışsam eyvallah...
Hayatın bakışlarını kim gördü ki...

Adıyaman

26.07.2025

  • İMSAK 03:40
  • GÜNEŞ 05:18
  • ÖĞLE 12:38
  • İKİNDİ 16:29
  • AKŞAM 19:49
  • YATSI 21:20

Tüketici Merkezinden Lidl’e Dava: “Tarihin En Büyük İndirim Kampanyası” Aldatıcı mı?

Hamburg-Nord’da E-Scooter Kaosu Sürüyor: SPD, CDU ve FDP Ek Abone Alanlarına Karşı Çıktı

Hamburg-Bramfeld’de Silahlı Saldırı: İki Şüpheli Gözaltında

Yeşiller'den Yaz Mesajı: Hamburg-Mitte’de Hedefimiz Net, Çalışmalarımız Somut

Hamburg’da Türk Restoranına Baskın: Bodrum Katında 7 Kaçak İşçi Yakalandı

Hamburg'da Hastanede Kimyasal Panik: Tahriş Edici Sıvı Sızdı