Henüz Alman vatandaşı olan Türk kökenli gençlerimiz Alman ordusunda askerlik yapma görevlerine başlamamışlardı.
O günlerde, "Türk gençlerinin Alman ordusunda askerlik yapmalarına ne dersiniz?" sorusuna, ben de, "Türkiye ve Almanya NATO üyesi ülkelerdir. İsteğe bağlı olarak olabilir," yanıtını vermiştim.
Ben bu soruya, yukarıdaki teklif ve iddiayı, 1982, Mayıs ayının ilk yarısında, Lübeck Hanseatic Kışlası'nda; 200 er, 10’dan fazla subay, basından Albert Schreiber ile gelecek dönem Lübeck valisi olacak, dönemin Alman Sendikalar Birliği (DGB) Şefi Ingeborg Sommer ile üç sivil olarak katıldığımız bu toplantıdaki konuşmamda söylemiştim.
Ertesi günü bu topçu birliğinin, 200 bin nüfuslu olup, yaklaşık 1780’li yıllarda Almanya’dan göç etmiş olan 60 bin Alman kökenlinin yaşadığı Kanada’nın Winnipeg kentine bir NATO tatbikatına katılacağını da, birlik komutanının yaptığı konuşmadan öğrenmiştik.
Askeri kışlasında yapılan bu toplantının haberi, 15.05.1982 günlü Lübecker Nachrichten (LN) gazetesinde, Albert Schreiber imzası ile; Hürriyet Avrupa baskısında ise 09.06.1982 günü yayımlanmıştı.
Tahminen Hürriyet haberi LN'den veya Alman Haber Ajansı'ndan (DPA) almışlardı.
Neden iki defa askerlik yapmak durumunda kalsın gençlerimiz?
Madem ki Türkiye NATO üyesi; NATO üyesi bir orduda vatan savunma sanatını öğrenme görevini yerine getirmiş gençlerimizin askerlik hizmeti yeterli sayılmalıdır.
Doğrusu da burdur!
Ülkemiz Türkiye, seferberlik durumunda olmadığına göre, bir defa yerine getirilmiş askerlik görevi yeterlidir.
Gençlerimizin ilgisi için ve sesimizi Ankara’ya duyurabilmek için, bu konuda söylem, paylaşım ve yorumlarımıza devam edelim derim, nacizane.
Çünkü Ankara Hükümeti, vatandaşı olup yaşadığı ülkede askerliğini yapmış olan gençlerimizden, Türkiye’de de askerlik yapmalarını veya bedel ödemelerini istemektedir.
İçten sevgi ve saygılarımla.