İnsanların arasında iyi kötü hayatımıza devam ediyoruz.
Hayat mücadelesi verirken bazen yanımızdakilerle omuz omuza, bazen birlikte dip dibe, bazen de köşemize çekilerek kendi hâlimizde yaşıyoruz...
Herkesin kendine göre bir yolu, peşinden gittiği bir amacı var ki olması gereken de bu. Herkesin olduğu gibi senin de amaçların olmalı. Olmazsa durum vahim…
Amacını doğru bulup destekleyenler olursa güçlenir, daha bir şevkle amaçlarına odaklanır, yapman gerekeni hatta daha güzelini yapar, görevlerini yüklenirsin.
Her adım daha bir kolay gelir sana hem de birlikten güç doğar misali işlerin daha bir güzelleşir, mutlu bir şekilde işine koyulursun.
Onurlanırsın, yaptığın işin doğruluğu tasdiklenirse daha da mutlu olursun, gururlanırsın.
Herkes gibi sen de mutlu olursun sonuçlardan ve bazen beklenmedik bir anda parmakla gösterilen, ilgi gören biri olur çıkarsın.
Bundan sonra yaptığın her şeyle göz önündesindir. Aman dikkat!
İNSANLIK HALİ, BİR DÜŞERSİN…
İnsanlık hâli, olur ki yaptığın bir hata ya da söylediğin yanlış bir söz veya kurduğun yanlış bir cümle, topladığın bütün olumlulukları bir anda gölge altında bırakabilir ve kafalarda soru işareti oluşturabilir.
Sorgulanırsın birdenbire ve yaptığın her şey mercek altına alınır.
Sen de sorgularsın; nerede yanlış yaptığını, yanlışın nerede olduğunu.
Bir hatan bulunmaya görülsün, zirveye çıkarıldığın gibi oradan indirilmen de bir olur.
İnsanız, hepimiz insanız, hata da yapabiliriz doğrusunu da. Hatta yapmalıyız da...
Hatalarımızdan öğreti çıkarabilirsek eğer kendimiz için maneviyatımız adına artılar toplarız.
Maalesef bu hep böyle olmuyor işte! Bazen yaptığın bir hata bugüne kadar yaptıklarını kâğıttan bir kale gibi yerle bir ediyor. Bütün emeklerin boşa çıkabiliyor.
Peki, neden bu kadar önemsenir ki ilgi, sevilmek ve güzel bulunmak gibi şeyler?
İNSANIZ İŞTE!
Aslında doğrunun da hatanın da ağırlığıdır, hayata anlam katan.
Kantarı iyi tutmalı ki bir taraf yukarı fırlayıp öbür tarafı dibe çekmesin.
İnsanız, hatamız da olmalı doğrumuz da… İki tarafın da eşit kalmasını sağlamak bence en mantıklısıdır. Bu, ne kendimize ne de başkasına zarar getirir.
İnsanız, bazen hayatın güneşinde kavrulacağız, bazen de yağmuruna fırtınasına kapılacağız.
Bazen de hayatın rüzgârı, fırtınası bizi oradan oraya savurup duracak.
İnsanız işte! Güldüğümüz günler olduğu gibi ağladığımız günler de olacak.
İnsanız işte! Doğarak geldiğimiz bu dünyada ölmek için gün sayarak yaşayacağız.
Öyleyse her ne olursa olsun yaşamaya inatla devam…
Yaşadığın her anın keyfini sürerek yaşa, ne yaparsan yap, doğrunun da yanlışının da arkasında durarak yaşa. Hiçbir şey için keşkelerimiz olmadan, hayıflanmadan…
Yaşamak güzel şey! Boş şeylerle harap etmeyelim kendimizi.
Yaşadığımız her anı dopdolu, bilinçle yaşamak lazım...
Boş şeylerle doldurulmuş geçip giden zamana yazık!
Giden zamanı hiçbir şey geri getiremez.
