Her karanlık, bir aydınlık barındırır içinde, her aydınlıksa bir karanlık. Gecenin karanlığı ayın ışığıyla aydınlanır, gündüzün aydınlığında güneşin illaki gölgelediği bir yerler vardır.
Her kadın biraz erkek, her erkek biraz kadındır mesela.
Her insanın içinde kötülük de mevcuttur, iyilik de.
Yufka yürekli de oluyor insan bazen, katı yürekli de.
Bazen acıdır gözlerimizden akan yaşların sebebi bazen de mutluluk.
Her olumsuzluk sadece olumsuzluk olmadığı gibi her umutsuzluk da sadece umutsuzluk olmuyor işte.
Eğer kurumuş bir çekirdekten kocaman bir ağaç doğuyorsa, kocaman bir enkazdan günler sonra bir can, yeniden hayata kaldığı yerden devam edebiliyorsa ve insanoğlu, bir yerde insanların üstüne bomba yağdırıp, evlerini başlarına yıkarken öbür tarafta evleri doğal afet sebebiyle başına yıkılmışlara kilometrelerce uzakta koşarak geliyor, aç, susuz, uykusuz dört elle yardım için çırpınıyorsa hiçbir şey bitmemiş, ümit henüz kesilmemiş demektir.
Her şey sadece duygu ve düşüncelerimizi yönetebilme yeteneğimize bağlı.
Duygularımıza ne kadar hâkimsek, düşüncelerimizi ne derece temiz tutabilirsek o kadar iyi ya da o kadar kötü olabiliyoruz.
Kötülük kötülük, iyilikse iyilik doğurur.
Önemli olan, her kötünün içindeki iyiliğin farkına varmak ve iyi olana odaklanmak, iyiliği beslemektir.
Ağzımızdan ne çıkarsa kulağımız onu duyar.
Kulağımızın duyduğu, gözümüzün gördüğü ruhumuza işler, ruhumuzun kendini nasıl hissettiği ise bedenimize yansır. Aslına bakarsak her şey birbirine bağlı. Her şey, her şeyi öyle ya da böyle etkiliyor.
Dünyanın öbür ucunda, hiç tanımadığımız bir insanın, bir canlının acısını yüreğimizde hissedebiliyorsak bu, biz insanların ne denli görülmez bağlarla birbirimize bağlı olduğumuzun göstergesidir. Her acıyı, her sevinci ortak yaşayabiliyorsak insanlıktan ümidimiz hâlâ var demektir.
İÇİMİZDEKİ GÖLGE TARAFLARIMIZ
Aramızdaki acımasız görünenleri, başkalarının iyi olabileceği ihtimaline inanmakta zorluk çekenleri sarıp sarmalayıp onların yaralanmış ruhlarını tedavi etmemiz gerekiyor. Onların da içlerinde, yüreklerinin ta derinliklerinde iyi olan bir tarafları mutlaka var, inanın bana.
Eksik olan iyi olma kapasiteleri değil, onu görme yetilerini kaybetmiş olmaları.
Kaybettikleri o duygularını, o yeteneklerini bulabilmesi için o tür insanlara daha çok iyilik yapmak gerekiyor.
Hepimiz dünyaya iyi duygularla geldik. Bazılarımızın iyi tarafları uyuşturulup kötü tarafları canlı tutuldu.
Uyuşukluğun tedavisi, sevmek, sarmak ve sarmalamakla mümkün.
Kızalım ama ötekileştirmeden, nefret etmeden, aşağılamadan, dışlamadan, kırmadan, öldürmeden.
Amacımız, kaybolmuş iyi duyguları yeniden bulmaya yardımcı olmak olmalı, var olan bedenleri linç etmek, yok etmek değil.
Neticede, başkalaştırdıklarımızın içinde iyiliğin olduğu ihtimalini görememek de iyilerden olduğumuza inanan bizim içimizdeki gölge taraflarımız.
Dört bir yanımızın iyilikle kuşatılması dileğiyle.