Nurcan Bekar Utancık

Tarih: 08.07.2020 00:42

İNSAN HAKLARI VE SAVAŞ

Facebook Twitter Linked-in

İnsan sayısız yaratılmışların içinde, varlıkların en onurlusudur. Her insan onurlu olarak, doğuştan özgür ve eşit haklara sahiptir. Özgürlük, adalet, barış ve eşitlik kavramları her insan için geçerlidir. Her birey başka bir bireye karşı,  bu haklarını savunabilir. Bu bağlamda, insan hakları evrensel, bütünsel ve bölünemezdir.
 
İnsan hakları; insanların etnik kökenine, sahip olduğu cinsiyete, yaşadığı topluma veya inandığı inanca göre farklılıklar gösteremez. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) "Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi, başkasına yapma." diye buyurdu. İnsan hakları tam da bu inanca istinaden var olmuştur.
 
Haklarınız mevki, makam, sosyal statü gibi, nedenlerle ihlal edilebilir. Ama unutulmamalıdır ki, bu tür mevkiler sürekli değişir. Bundan dolayı, zihniyet dönüşümü yapıp, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi, başka bir insana yapmamalıyız. İnsan hakları ayrımcılıktan yana değildir ve de evrenseldir. İnsan; aklı, iradesi, seçme hakkı olan bir varlık olarak, bütün insanlığın onurunu kutsal görmelidir.  
 
İNSANIN VAHŞİ DOĞASI: SAVAŞLAR
 
İnsanın vahşi doğasının bir yönü olan savaşlar, insan haklarını yerle yeksan etmiştir. Savaşlar ister insanın eğitilmemiş bir yönü olsun isterse, politikanın başka araçlarla bir uzantısı olsun insanı ve insan haklarını mağdur eden bir olgudur. Bir araştırmaya göre; MÖ 3500 yılından  20. asra kadar  dünya tarihinde 14.500 savaş gerçekleşmiştir. İnsanlık tarihi kadar eski olan savaş tarihinde 3,5 milyar insan katledilmiştir. Dünya yaklaşık 5.500  yıllık zaman zarfında, sadece 300 yılını savaşsız geçirmiştir.
Savaşlar ister ekonomik ister iktidar veya isterse toprak için ya da ne sebeple yapılırsa yapılsın, katledilen insan hakları ve insan onuru olmuştur. Bana göre, eğitilmiş insan tabiatı insan hakları kutsallığını bilir ve de savaşlardan kaçar. İnsan haklarını argümanlara dökmek kolaydır, mesele onları hayata geçirebilmek zihinlerin  dönüşümünü sağlayabilmektir.
Bugün savaşın yaşanmadığı bir ülkede, bir insanı katletmenin ağır bir yaptırımı varken, savaşın olduğu ülkelerde katledilen binlerce insan için kimsenin kılı kıpırdamıyor. İnsanın en temel hakkı olan yaşam hakkına karşı suç işleniyor. Kadınlar, yaşlılar ve savunmasız bebekler, çocuklar katlediliyor.
İnsanın temel hakkı olan yaşam hakkı, eşitlik, adalet hakları hiçe sayılırken, orada eğitim, çevre, dayanışma hakları gibi haklardan söz etmek mümkün değildir. Barış dolu bir dünyada yaşama dileği ile...
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —