Cezmi Ancil


KARDA KAN VAR...

Toprak damların bacalarından tüten dumanlar, dağların yamaçlarına doğru kıvrılırken, soğuk hava yaşlı adamın ellerini öpercesine yüreğine sokuldu.


Toprak damların bacalarından tüten dumanlar, dağların yamaçlarına doğru kıvrılırken, soğuk hava yaşlı adamın ellerini öpercesine yüreğine sokuldu. Adamın yüreğinden bir şeyler koptu adeta. Uzaklardan gelen bir acıyı hissedercesine elini kalbinin üstüne koydu. Bir şeyler mırıldandı dağlara bakarak. Bir dua, bir dilek, bir sitem belki de. Yürek dilinden dökülenler yüzündeki hüzne yansıdı. Hava soğuk. Bu kış geçer mi? Damlar çökmeden baharı beklemek umudu. Sobalar üzerinde kaynayan rızk derdinde yaşam aylar boyu kar altında... Yoksulun kaderi kışın vurgununu dert etmek. Doğanın doğal döngüsüne kerpiç damları koruyarak yaşamını idame ettirmek de yoksulun doğal döngüsü. Elini ceketinin cebine attı. Önceden sarıp tabakasına koyduğu sigaradan bir tane çıkardı. Diğer cebinden çakmağı. İlk nefesi derin çekerek başını kaldırdı yukarı. Sigara dumanı ulaşamadan baca dumanına kayboldu başının üzerine varınca.
Eliyle uzamış sakalıyla karışmış bıyıklarını düzeltti. Uçlarını bir o yana bir bu yana kıvırdı. Damın arkasına doğru kıvrılmaya başlamıştı ki uzaklardan bir araba farlarını gördü. Karlı yolda kıvrıla kıvrıla yaklaşan araca baktı ve duraksadı. Yüreği sıkıştı bir an... Sigarasını ağzına götürürken elleri titredi. Dudaklarını art arda birkaç kez büzerek içine çekti. Geri adım attı eve doğru. Eve baktı bir an seslenmek istercesine. Kapıda beliren yaşlı kadın da araba sesine ya da yüreğinde aynı tereddüttün ağırlığını hissederek kendini dışarı atmak istemiş gibi derin bir nefes çekti içine. Bakıştılar, gözleri kaldı birbirlerinde. Kelimeler yanlarından uzaklaşmışçasına sessizce bakışırlarken, araç yanlarına geldi. Araçtan kelimeler yerine sadece kan düştü karın üzerine. Kelimeler yere düştü. Kar kızıla büründü. Kelimeler utandı, karlı dağlara doğru kerpiç damların dumanlarına karışıp göğe doğru yükseldi. Acı bir çığlık duyuldu ananın yüreğinde. Babalar ağlamaz. Yüreği ağladı sessizce. Çatlarcasına içerde sıkışıp kaldı öylece. Sarıldılar birbirlerine yaşlı yüreklerine sarılıp. Araç tekrar uzaklaşırken yerdeki kara kan karıştı! Kırmızıya boyandı damlar... Dumanlar ocaklarda tütmez oldu. Yasa büründü. Dağlara sis çöktü gün kararınca.
Karda kan kaldı .
Analar damlara çekilince...
Geride sadece gözyaşları kaldı toprak damlarda.

Saygılarımla,

Adıyaman

05.12.2024

  • İMSAK 05:54
  • GÜNEŞ 07:20
  • ÖĞLE 12:23
  • İKİNDİ 14:54
  • AKŞAM 17:15
  • YATSI 18:36

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Şen: 'Türkiye Alman şirketlere enerjide sürdürebilir çözümlerde ortaklık sunuyor'

Danimarka'da, yabancı bayrakların dalgalandırılmasını sınırlandıran yasa kabul edildi

Almanya'daki seçmen sayısının yaklaşık 59,2 milyon olduğu açıklandı

Bir Bavul Dolu Hikâye – Çocuklar İçin Masallar

SEMİH NARLI “YARIM KALAN HAYALİN PEŞİNDEYİZ”

Hannover, Almanya’nın İlk "Yardımcı Köpek Dostu Belediyesi" Oldu