Değerli dostlar, günümüz dünyasının düşünce evriminde artık kurbanlar verilmesin! Kasaplar, kurulu saltanatlarını sürdürmek adına kurban almaktan vazgeçmeyecekler. Bizler ne zamana dek kurban olacağız?! Yetsin, gayri kurban ve kasap melodramı. Artık kolay kolay uzatmak yok, paslı bıçağın altına boynu. Gayri bozalım bu oyunu. İnsanlığın esenlik, sevgi, paylaşım bayramlarında sıcak ekmek gibi türkülerimizi koklamak, şiirlerimizi demlemek istiyorum semaverde. Alev dalgası, belengazların dert yumağı saçlarını okşamayı arzuluyor gönlümüz. Gece karanlığında tir tir titreyen canlara ışık saçmaya devam edecek bu yürek, bu tende var oldukça.
Kimilerine sevinci, esenliği yaşatan inançsal bir bayramı pek çoklarımız acıyla, elemle karşılıyor ne yazık ki! Bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır, bir başka insanın acısını duyabiliyorsa insandır. Kimileri gerçek bayramı her gün yaşıyorlar, kimileri de 'Bayramlarda' bayram'ı tadamazlar.
Sevinç ve coşkuların yerini elem, keder, hüzün alır. Kimileri özel yatlarda, katlarda zevk-i sefa sürerken pek çokları çocuğuna mütevazi bir hediye bile alamamanın ezikliğini yaşarlar, yaşayamadıkları ülkelerinde ve dünyada.
"Ay ve güneş herkesin lambasıdır. Hava herkesin havasıdır, su herkesin suyudur, ekmek neden herkesin ekmeği değildir?" demiş yüzyıllar öncesinden Şeyh Bedreddin.
Hatta, inançlarını, ibadetlerini, mistik sağaltımlarını lüks otellerde, VIP salonlarında, konaklarda eda edenler, medya, basında şova dönüştüren; masum inançlardan rant sağlayanlar; aslında inançsızlığın, bencilliğin, insanlıktan çıkmışlığın tezat örneğini sergileyen taş yüreklerdir.
Ömründe bir gün bile bayramı yaşayamamış mazlumların, çilekeşlerin dramını yürek yüreğe yorumladığım şiirim ve müzik bestemizle pekiştirelim temamızı.
Bayramsız BAYRAM!
Ömrü kurban etti, ömrü bayramsız geçti
Bir gün görmedi ki bayramsız bayram!
Göz yaşından kadeh kadeh içti el
Bir set örmedi ki bayramsız 'bayram'
Eller bayram etti bayram postundan
Eşleşmedi eşi dostundan
Gün karardı, karaların kastından
Göğe eremedi ki bayramsız bayram
Şiar bayram günü, Bayram’a gitti
Şekerle avundu, canına yetti
Bayram kurban oldu, el bayram etti
Bir tül germedi ki bayramsız bayram
Hür gün görmedi ki 'bayramsız bayram'!..
Hem bayramı zehir eden sistemlerle, hem de sözde muhalif ben merkezcilerle boğuşarak.
Kimilerimiz de daha güzel, yaşanası bir memleket ve dünya davası uğruna; yaşamlarımızın en güzide çağlarını, ömrümüzün baharını feda ettik.
Al yazmalı yavuklularımıza, bahar çiçeği yavrularımıza, dostlarımıza, canlarımıza hasret kaldık... Ay parçası fidanlarımız gece karanlığında yollara düştüler, gün doğumunda alaca karanlıklarda söken şafaklarda gerçek bayramlar gelmesi için.
Engerekler yollarına dikildiler, bayramlara hasret insanlığa gerçek bayramlar yaşatılmasın diye.
Nefis putunu kesmek, bencilliği aşmak, sevgi, üleşimdir gerçek bayram. Bir canlıya kıyarak insana hakka ulaşılmaz: "Hayvan kesmek gibi kurban gerekmez" Aşık İbreti.
Aşk ile, sevgiyle, umutla, gerçek bayramlarda kalın...
Ozan Şiar Ağdaşan & Aşık Şahturna.