Bazen bir sınıfa girersiniz, farklı dillerde konuşan çocukları duyarsınız. Almanca, Arapça, Türkçe, Farsça… Hepsi bir arada, bir melodinin farklı notaları gibi. İşte Hamburg’un sınıfları da tam olarak böyledir: Renkli, çok sesli ve çok dilli. Ama bu zenginliğin okul sisteminde tam anlamıyla yer bulduğunu söylemek zor.
Bu yüzden bugün sizlere, Türkçenin neden Hamburg okullarında 2. yabancı dil olarak seçilmesi gerektiğini anlatmak istiyorum. Çünkü bu, yalnızca bir dil meselesi değil; fırsat, adalet ve geleceğe yatırım meselesidir.
Türkiye, Almanya’nın yıllardır hem dostu hem de ortağı. Ticaret var, turizm var; kültürel etkileşim deseniz, o zaten başlı başına bir dünya. Böyle bir tabloda, Türkçeyi 2. yabancı dil olarak seçmek ve geliştirmek, her gencin kariyerine, bakış açısına bambaşka bir yön verebilir. Hatta neden bir gün Türkçe bildiği için uluslararası bir projede yer almasın?
Ama mesele yalnızca kariyer de değil. Bir düşünün: Sınıf arkadaşınızla onun dilinde birkaç kelime konuşuyorsunuz. Ya da Alman, İspanyol, Rus kökenli arkadaşlarınız sizinle Türkçe dersine katılıyor ve sizinle Türkçe konuşuyor… Bu küçücük temas, okulun havasını değiştirir. Çünkü bir dili öğrenmek, bir dünyayı tanımaktır. Bir atasözünü hatırlayalım: “Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan.”
Peki neden şimdi?
Çünkü Hamburg’da binlerce Türk kökenli öğrenci var. Ancak Türkçeyi sistemli bir şekilde öğrenme şansları oldukça sınırlı. Şu anda yalnızca 18 okul bu olanağı sunuyor. Oysa Türkçeyi 2. yabancı dil olarak seçebilmek, sadece Türk kökenli öğrenciler için değil; tüm öğrenciler için mümkün olmalı ve daha fazla okulda bu seçenek sunulmalıdır.
Unutmayalım: Çok dillilik bir hazinedir. Bu hazineyi eğitim sistemine dahil etmek hem bireylerin hem de toplumun yararınadır. Türkçe, Hamburg okullarında tüm öğrencilerin seçebileceği bir 2. yabancı dil statüsünde sunulmalıdır.
Geleceğe açık, adil ve çok sesli bir eğitim için Türkçeyi 2. (veya 3.) yabancı dil olarak seçmenin tam zamanı.
Türkçeyi seç; hem köklerine sahip çık, hem geleceğine yatırım yap.
Haydi gençler, sıra sizde!