Mustafa Remzi Özbadem

Tarih: 16.01.2025 03:32

Sessiz ol! Geliyorlar...

Facebook Twitter Linked-in

Amerika’nın özellikle doğu sahillerinde, neredeyse her noktasında görülen kimliği bilinmeyen uçan cisimler ya da diğer bir adıyla “UFO” peşinde gezmiyorum. Bir şey de bulmadım. Bulunca inananın ilk size haber vereceğim. Videolar gerçekse, her şeyi bırakıp kendinize güzel bir zaman ayırın. Sevdiklerinizle gezin, yiyin, için. Sabahlara kadar sohbetler edip gülün, eğlenin. Sevmediklerinize de gidip yüzünüze tükürün, sizi neden rahatsız ettiğini söyleyip bir daha tükürün. Rahatlayın yani.

Ama vurma, kırma yok! Sadece konuşarak iletişim kuruyoruz. Ha, ben bugün olaya bir lama eklentisi de katarak “Tükürün!” dedim ama bunu da abartmadan yapalım. Başkaları da size, sizin yaptıklarınız için geldiği zaman en azından önce bir dinleyin. Sonra karşılıklı lama laşırsınız.

Her şey bir anda bu kadar süt liman olamaz...

Fırtına öncesi sessizliğin içindeyiz şu an. Yaprak kıpırdamıyor, kuşlar ötmüyor, herkes parmak ucunda yürüyor. Her gün haberlerin ilk 10 parçasına malzeme olan cinayetler, tecavüzler, büyük vurgunlar yerini Amerikan banka ve kuyumcu soygunlarına bıraktı. Mafya ülkede hiç olmamış gibi davranılıyor. Filistin’de, Lübnan’da, Suriye’de ve bizlerin duymasını, görmesini bilmek istemedikleri bir çok yerde öldürülen herkes tekrar hayata döndü. Herkes işinin gücünün başında, kazançlar süper, işler tıkır tıkır işliyor.

Çocuklar? Duymuyor musunuz? Parklar cıvıl cıvıl. Oyunlar oynayıp şarkılar söylüyorlar. (!)

2025 herkese hayırlı görünüyor anlayacağınız. Bir saniye farkıyla boyut değiştirdik. Siyahtan beyaza geçiş, havai fişekler ve patlatılan şampanyalar ile başladı. Yorgun düştük ve 2025’in ilk saatlerinde uyuduk.

Uyan!

Yaşam daha da zor. Et yemeyip yerine ekmek yememiz söyleniyor. Kaldı ki yediğimiz içtiğimizin neredeyse tamamına zehir pompalandığı için her gün yeni bir hastalık veya alerjik oluşumlarla yaşamak zorunda kalıyoruz. Bizi mutlu etmeyen aylıklar, artık cebimize girmeden eriyor. Stokçu zihniyet kazanmaya devam edip iktidarı yalarken, büyük bir çoğunluk, şaka gibi ensemize yapıştırılan o asgari ücretin altında çalışıyor. Artık yaşlı anasına, babasına bakamayan insanlar, onları patlayan sistemiyle bitmekte olan huzurevlerine yerleştirmek için sıraya girmiş. Bir tanıdık ya da rüşvet ile işlerini bitirmek istiyorlar. Acı olan, o yaşlı ana-babalar istemeseler de canlarından can verip büyüttükleri çocuklarına yük olmamak adına bu yola “Evet!” diyorlar.

Terörist komşuya ayar verenlere birileri miting alanlarında “kırmızı kart” çıkartıp sanal penaltılarla maçları 1-0 kazanıyor. Ama tribünler sessiz. Tribünler boşalırken Firavun, kanlı ordularını büyütüp yeni katliamlara hazırlıyor.

Ben bu dünyanın...

Nerede ve kiminle mutluysanız orada kalın.

“Gülümse...”

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —